Analarımız.
En değerlilerimiz ...
En halden anlayanlarımız...
En yüzü gülenlerimiz ...
En cefakârlarımız ...
Yüzbin kere kırsak da en küsmeyenlerimiz ...
Her türlü kahrı çekerler de bir gün halleriden memnuniyetsizlik göstermezler...
Kimbilir yüzlerindeki ,ellerindeki her bir çizgide ne yaşanmamışlıklar , ne acılar , ne mücadeleler gizlidir ?
Belki yokluk , belki hasret , belki ezilmişlik , belki yorgunluk , belki hastalık...
Dağlar kadar tecrübe birikmiştir yılların yorduğu gönüllerinde ...
Kendilerini unutup evlerine ,barklarına ,çoluk çocuklarına vakfetmişlerdir ömürlerini...
Ölüm döşeğinde olsalar bile hâlâ geride kalacak olanlar vardır endişelerinde...
Ya gittiklerinde canlarının parçası saydıkları evlatları , sevdikleri , yokluk, sıkıntı çeker de perişan olurlarsa ?
Aman şunu da hatırlatayım ! Bunu da tembih edeyim ki ; zorluk yaşamasınlar , hata yapmasınlar düşüncesiyle son nefeslerine kadar tavsiyeleri , tembihleri devam eder ...
Oysa giden , eksik olan sadece kendileri olacaktır. Dünya da döner, üstüne titredikleri de yaşar, hiçbir iş eksik kalmaz arkalarında...
Nice yaşayamadıkları erişemedikleri vaya yarım kalmış hayalleri ile anıları kalır geride ...
Bir hoş seda olur her bir sözleri ,her bir tembihleri sevenlerinin kulaklarında ...
Helâl ederler haklarını bu Dünyaya veda ederken, tüm çektiklerine ,çektirenlere rağmen...
Analık , ana olmak kutsal sayılmış .Cennet anaların ayakları altında buyurulmuş dinimizde...
Ana yüreği gibi denilmiş canlıların içindeki en yüce merhameti ,sevgiyi , himayeyi , acımayı tarif edebilmek için...
Allah bu güzel varlıkları başımızdan eksik etmesin...
Onlar hayatta iken yanlarında olabilmek dileğiyle ;
Başta Şehit anneleri olmak üzere tüm annelere selâmlar olsun...
Rabbim Ahirete intikal edenlere rahmet eyleyip; yaşayanlara hayırlı ömürler nasip etsin...
Özgür